11 Ekim 2009 Pazar

Queen - Tiken - Tarot daha bir sürü şey

Bir hafta daha bitti. Zaman ne kadar çabuk geçiyor ya, artık cidden zamanı algılamakta problem yaşıyorum.

Queen diye başladım, çünkü Queen dinliyorum yine. Freddie Mercury'e kesinlikle bir zaafım var. Herkesin kafasında bir yakışıklı tanımı var, ünlü birilerine 'hasta' oluyorlar. Beğendikleri tiplerin hepsi bana aynı geliyor, plastik salak bir kalıptan çıkmış gibi... Hani belki insanların ölüp bittiği isimlerden Johnny Depp azıcık uyabilir benim zevkime ama bence o da öyle tapılası bir tip değil. Onun da bence en sevimli hali Chocolate'taki halidir. Bakınız yan tarafta bir yerler...
Onun dışında popüler bir isme yakışıklı diyemeyeceğim. Benim yakışıklı bulduğum tipler sanırım birazcık garip.
13-14 yaşındayken Steven Tylor'a hastaydım.
Ehehe 16 yaşında falandım, birkaç kişi ada grubundan toplanmış Street Fighter oynuyorduk. Bana Selçuk diye bir arkadaş nasıl tiplerden hoşlanırsın diye sormuştu. "Büyük ağızlı, uzun saçlı, büyük elli... Steve Tyler gibi" demiştim. Tam o sırada Blanka'yla oynuyordum. Eleman da bana "Aha Blanka tam senin tipinmiş zaten..." demişti. Hala benimle Blanka diye dalga geçiyor... (Örnek resimler için sağa sola bakınınız...)
Bu arada Steven Tylor acaip yaşlanıp çirkinleşmiş. Bazı erkeklere zaman şarap etkisi yaparken bazılarına hiç yaramıyor. Bunlardan biri de Ozzy Osbourne'dur. Nerede 1960-70 arasındaki bebek yüzlü Ozzy nerede şimdi Shaaarooon diye yırtınan Ozzy. Hey gidi günler. Sağ-sol karşılaştırması yapabilirsiniz. Tey yarabbim, şebelek olmuş iyice adam ya... Çok üzücü, çok...

Neyse bu kadar başka insanlara dağıldıktan sonra aniden konuyu toparlıyorum ve diyorum ki; benim için yer yüzünde yakışıklı diyebileceğim tek 'ünlü' adam Freddie Mercury'dir. Aha buraya yazıyorum.




Bu kadar yakışıklı muhabbetinden sonra, son olarak en bi yakışıklı bulduğum adamın da sevdiceğim olduğunu eklemek istiyorum. Yalakalık olsun diye değil, harbiden yakışıklı adam benim sevgilim. Üstelik gülümsemenin de en çok yakıştığı adam. Bu mudur? Budur... Hastasıyım :) 


Haftanın akılda kalan olaylarını sıralıyorum şimdi; 
1. Öğlen yemekleri için kendimize süper bir yer bulduk, ofisin tam karşısındaki elevit lokantası. über lezzetli. 10 üzerinden 7 veriyoruz kendisine.
2. Sistem adminliği üzerine Bilge Adam'da kursa başlıyorum. 6 ay boyunca pazartesi-perşembe saat 19.00--21.30 arası iptal'im efendim. Bilginize...
3. Saçlarımı çooook koyu bir kırmızıya boyattım. Loş ışıkta siyah, gün ışığında kızılımsı. Fena olmadı gibi. Gerçi siyaha çevirmem konusunda bir teklif aldım, üzerinde şiddetle düşünebilirim :) teklif büyük yerden sonuçta!
4. Ufuk bana perşembe akşamı sürpriz yaptı, über şirin bir kaktüscük alıp ofise geldi :) kaktüs'ün adı "tiken". Sid'le kardeş kardeş takılıyorlar :) kaktüsler ayda bir sulanırmış, umarım yaşatabilirim o kaktüsü... (şimdiye kadar hiç bir çiçeği yaşatmayı başaramadım da.. :/ )
5. Şu anda blog'umun tek izleyicisi gözüken Betty'e tarot'a gittim dün. Evet, izleyicim olan herkese bedava tarot falı bakıyorum. (Ehehe valla)! Betty süper bir ev sahibesi ve çok şirin minik çiçekleri var. Betty'e buradan kocaman moral öpücükleri, çiçeklerine de sevgi dolu pozitif enerji hüzmeleri gönderiyorum. Her şey güzel olacak Betty :) Sana söz veriyorum! Ayrıca bilmeyen yoktur fakat, pazar akşamları saat 12-2 arasında Sourberry'de Gökyüzünde Karpuz Kesen Kırgızlar'da Betty'i dinleyebilirsiniz efendim. Bu hafta yine konuğu kuzeni. (Rek-lam-lar =)) ) 


Evet, boş bir hafta geçirdim. Gerçi hayatımla ilgili kocaman büyük bir karar aldım, sistem adminliği konusunda ama henüz o konuyu kafamda çok fazla deşip kendimi ürkütmek istemiyorum. Her şey olacağına varır. Herkese iyi haftalar!








1 yorum:

betty puf puf dedi ki...

Oyyyyyyy kurban olurum reklam da yaparmış :))) Hastasınım!