1 Kasım 2009 Pazar

hepi heloviiin :)

Merhaba ey insanlar,
Eşeğim ben di mi? Hiç bir boku düzenli olarak yapmayı beceremeyen tembel bir yazarım. Geçen hafta uyuyakaldım, ha bugün ha yarın yazarım derken 2 hafta geçiverdi. Yazamadığım vakitte 2 süper zirve geçirdim efendim. Geçen hafta cumartesi günü adada içelim abi 3'ü yaptık, içtik sarhoş olduk. Adayı özlemişim. Adasız yapamıyorum :/ Yakın zaman içerisinde yine gideyim diyorum ama malesef bu aralar pek bir fırtınalı hava. Üstelik artık küt diye kafama göre adaya gidiyorum bu hafta da diyemiyorum, çünkü artık programlarımı(zı) kendime göre değil "bize göre" yapıyoruz :) Biz olmak güzel şey =) (yazar okuyucularından bu noktada tahtaya vurmalarını ve kıçlarını cimdirmelerini istiyor.)(buradan yazarın batıl inançları olduğunu öğreniyoruz...)

İkinci süper zirvemiz de dünkü Halloween 2009 zirvesiydi. Süper kazık bir mekanda da olsa çok eğlendik yine :) Ufuk Joker oldu, ben de ölü bir gelin oldum. Asıl amacım corpse bride olmaktı fakat kim uğraşacak o kadar detayla... Bu arada mekanda 4 tane gelin olmamız da sinirimi bozmadı değil. Ama en bi ölü bendim işte! Hııh! (yazar burada sinir yapıyor, aldırmayın...) Yan tarafta bir yerde über resmimizi görebilirsiniz. (yazar tekrar kıç baş tahta vs kombinasyonunu rica ediyor.) Yine bu zirvede de sarhoş oldum. Eve gelince bir sürü kustum falan ki iğrenç detaylara daha çok girmeyeceğim. Velhasıl kelam, uzunca bir süre alkol defterini nadiren açmaya karar vermiş bulunuyorum. Kendime ceza, ağzımla içmeyi öğrenene kadar alkol yok bana. Hem zavallı karaciğerime de üzülüyorum. 14 yaşımdan beri (ki neredeyse 10 yıl olmuş :S) yüksek bir alkol parçalama mesaisi yapmakta. Bu aralar bu kadar çabuk sarhoş olmamı da yavaş yavaş karaciğerimin kaldıramamasına bağlıyorum. Birazcık ara vermek kesinlikle iyi gelecektir.

Bunun dışında geçtiğimiz 2 haftanın barındırdığı havadisleri kısaca şöyle sıralayabilirim;
-Artık padawan değilim. 6. nesil nöbetçi dj olarak sourberry semalarında anılmaya başladım. Ayrıca anonslu yayınlarım da sanırsam düzeldi biraz daha.
-Bolcana fazla mesaiye kalıyorum bu aralar. Yakında laptopumla bütünleşik yaşamaya başlayacağım... Fakat daha.net güzel oluyor yav :) (Türkiye'de hosting artık daha.net!) (yazar reklam yapıyor, hızlıca zap yapıp gelebilirsiniz...)
-28 ekim gecesi Babylon'da Kind of Magic konserine duhul olduk. Playlist yine aynıydı, umarım yakın bir zamanda değişiklik yaparlar. Yoksa sadık dinleyicilerinden kayıp verebilirler.
-29 ekimde kendimize kostüm ararken düşünen hayvanın önde gideni'yle rastlaştık. Garderobe'dan çıkınca onlara gittik sonra designed for an unknown man de geldi. Gerçi fazla kalamadık ama süper lezzetli bir balık tattık.
-Lahana'm geldi, yarın sabah gidiyor... Artık bir buçuk ay sonra görüşeceğiz. Ay vil mis yu beybi demek istiyorum.

Sanırsam bu kadar. Geçen haftaya dair daha az şey hatırlıyorum. Bu arada kesinlikle short-term memory problemleri çekiyorum. Bir ara bir nörologa falan gözüksem iyi olacak. Aniden abuk subuk şeyleri unutmaya başladım. Ya sürekli ekrana bakmaktan aptallaştım ya da eksik falan besleniyorum. (yazar balık burcu olduğunu unutup vesvese yapıyor. babasına çekmiş.)

Bir blogumuzun daha sonuna geldik. Yeni haber ve havadisler ile gelecek hafta görüşmek üzere. Sizi şu şarkıyla uğurluyorum, Mine Kürkçüoğlu'ndan 1976 tarihli şu parça gelsin:


http://fizy.com/s/12tyfs

1 yorum:

birge dedi ki...

ahah bu arada neden resmin nametag'i hepbirdenliseliler bu konuda hic bir fikrim yok :S